Doğal Pigment Üretimi
17 Ocak 2019
Anne Sütünün Ağrı Kesici Özelliği
7 Mayıs 2019

Ülkemiz tıbbi ve aromatik bitki florasıyla oldukça zengindir. Bitkiler insanların yaşamını sürdürebilmesi, sağlığını koruması için gereklidir. Bitkilerle tedavi yöntemleri insanlığın ilk çağlarından beri var olmuştur. Anadolu’da halk ilaçlarıi koca karı ilaçları hala bilinmekte ve uygulanmaktadır. Dünyada Asya’da en çok yararlanılan bitkisel tedaviler, Avrupa ile köprü oluşturmuştur. Hatta ilaç etken maddeleri zaman zaman bitkilerden elde edilmiş, ilaç formülleri zaman zaman bitkilerin kimyevi yapıları kopyalanarak oluşturulmuştur. Hatta jenerasyonumuzda eskiye dönüş başlamış ve alternatif tıp ile bitkisel tedavi yöntemleri hatta kimyasalların bitkilerle zenginleştirilmiş olanlarını sık sık görmekteyiz. Tüm bunlara rağmen hala keşfedilmemiş, yararlanılamayan kaynaklarımız mevcuttur.  Dünya Sağlık Örgütü (WHO) araştırmalarına göre tedavi amaçlı kullanılan tıbbi bitkilerin sayısı 20.000 civarındadır.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal florada bulunan bitkilerin halk arasında tedavi amaçlı, gıda, çay, baharat, boya, insektisit, hayvan hastalıklarının tedavisi, reçine, zamk, uçucu sabit yağlarından faydalanma, meşrubat ve kozmetik sanayinde kullanımı uzun yıllardan beri süregelen geleneksel kültürel zenginliğimizin bir parçası olmuştur. Ancak bu olgu şehirleşmeyle paralel olarak kaybolmaya yüz tutmuştur [1].

Bu yazımızda Defne bitkisinden bahsedeceğiz. Defne aslında yeşil bir ağaçtır/ağaçcıktır. Ülkemizde Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadenizin bazı bölgelerinde yetişmektedir. Ağacın yapraklarından ve tohumundan yararlanılmaktadır. Sabun, tütsü yapılır, cilt ürünlerinde kullanılır ve gıdalarda (özellikle kırmızı et ve balık etli yemeklerde) aroma vermesi amacı ile kullanılmaktadır.

Türkiye, defne (Laurus nobilis L.) populasyonlarının uçucu yağ bileşenlerini belirlemek amacı ile 2013-2014 yılları arasında yürütülen bir çalışmada Türkiye florasında yayılış gösteren doğal defne populasyonları kullanılmıştır. Kuru yapraklarda uçucu yağ oranı %0,4-4,5 arasında değişim göstermiştir. Çalışma sonucunda göre, ana bileşenlerin 1,8-cineole ve α-Terpinyl acetate olduğu, 1,8-cineole oranının %36,93-66,90, α-Terpinyl acetate oranının %4,09-22,22 arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir [2].

Alfa-terpineolun öznitelikleri ise antimikrobiyal etkiye sahip olarak özellikle bakterilere karşı etkilidir. Antifungal etkili olup, mantarlara karşı etki göstermektedir. Anti-enflamatuar etkilidir. En çarpıcısı ise, antikanserojen etkinliğidir. Alfa-terpineol, insan hücreli akciğer karsinomuna karşı antikanser aktivite sergiler. Bir çalışmada “ Alfa Terpineol: NF-SignalB Sinyalini bastırarak etkileyen potansiyel bir Antikanser Ajan ”, alfa terpineolün sitotoksik etkisi ve antikanser aktivitesi incelenmiştir. İnsan hücresi akciğer karsinomu üzerinde tedavi edildiğinde alfa terpineolün, NF-κB yolağının baskılanmasıyla tümör hücrelerinin büyümesini azalttığı bulunmuştur. Bu uçucu yağ çeşidi, cilde iyi nufüs etmektedir, penetrasyonu etkindir.

1,8 Cineole, soğuk algınlığı veya grip sırasında kullanılmasının ağrı, mukus ve baş ağrısının azaltılmasına yardımcı olacağını göstermektedir. Ayrıca bakteri ve virüsleri öldürmeye yardımcı olurlar. Sinüs şişliği (sinüs enfeksiyonları için harika), kas spazmlarını ve spastik öksürüğü azaltabilirler.

İbrahim Adnan SARAÇOĞLU hocamdan aldığım bitki kimyası dersi öğretilerinde defne yaprağının,

  • Saç tellerini güçlendirmesi ve kepeklenmenin azalmasına katkıda bulunmasını
  • Böcek ısırıklarına olumlu etkisinin bulunmasını
  • Ciltte oluşan ölü derinin atılmasına hızlandırıcı etkisi bulunan defne yaprağı, kırışıklık, sivilce, istenmeyen leke ve ciltte aşırı yağlanmayı gidermeksini
  • Cilde faydalı olması özelliğini vurgulayarak belirtmişti.

Defne yaprağından en etkili şekilde sabununu kullanarak faydalanabiliriz. Güvendiğiniz bir üreticiden özellikle Hatay üreticileri oldukça iddialı olup, Hatay’a ait Defne sabununu cildiniz için kullanabilirsiniz. Hatta bebeklerin hassas ciltleri için mucize bir sabundur. Defne sabunun beklediği yerde yağını salması da sizi şaşırtmasın.

*Daha ayrıntılı bilgi için, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün, Defne El Kitabı Dizisi kaynağına ulaşabilirsiniz.

Yüksek Gıda Mühendisi Öznur TOPCU

 

Kaynaklar

[1] Emine FAYDAOĞLU [1] , Metin Saip SÜRÜCÜOĞLU [2], Geçmişten Günümüze Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Kullanılması ve Ekonomik Önemi, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, DergiPark, Cilt 11, Sayı 1

[2] Ünal Karık [1] , Fatih Çiçek [2] , Mehmet Tutar [3] , Fırat Ayas [4], Türkiye Defne (Laurus nobilis L.) Populasyonlarının Uçucu Yağ Bileşenleri, Anadolu Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Dergisi, DergiPark, Cilt 25, Sayı 1, 2015

Alt Kaynaklar

  • Sato K, Krist S, Buchbauer G (2007) Geraniol, (R) – (-) – linalool, terpineol, gamma-terpinen ve 1,8-cinol buharlarının bir hava makinesi kullanarak havadaki mikroplar üzerindeki antimikrobiyal etkisi. Lezzet ve Koku Dergisi 22: 435-43
  • Santos FA, Rao VS (2000) Birçok bitki esansiyel yağında bulunan bir terpenoid oksidin 1,8-sineolün antienflamatuar ve antinosiseptif etkileri. Fitoterapi Araştırmaları 14: 240-244
  • Liapi C, Anifandis G, Chinou I ve diğerleri (2007)  Kemirgenlerde Eucalyptus camaldulensis yapraklarının uçucu yağlarından 1,8-sineol ve beta-pinenin antinosiseptif özellikleri  . Planta Medica 73: 1247-1254
  • Pattnaik S, Subramanyam VR, Bapaji M ve diğerleri (1997) Uçucu yağların aromatik bileşenlerinin antibakteriyel ve antifungal aktivitesi. Microbios 89: 39-46
  • Carson CF, Mee BJ, Riley TV (2002) Melaleuca alternifolia  (çay ağacı) yağınınStaphylococcus aureus  üzerindeki  etki mekanizması,  zaman öldürücü, lizis, sızıntı ve tuz tolerans deneyleri ve elektron mikroskobu ile belirlenmiştir. Antimikrobiyal Ajanlar ve Kemoterapi 46: 1914-1920
  • Juergens UR, Dethlefsen U, Steinkamp G ve diğerleri (2003)  Bronşiyal astımda 1.8 sinolun (okalpitol) antiinflamatuar aktivitesi: çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma. Solunum Tıbbı 97: 250-256
  • Juergens UR, Engelen T, Racke K (2004)  Kültürlü insan lenfositlerinde ve monositlerinde sitokin üretimi üzerine 1,8-sineol (okaliptol) inhibe edici aktivitesi  .Pulmoner Farmakoloji ve Terapötikler 17: 281-287
  • Santos FA, Silva RM, Campos AR ve arkadaşları (2004) Bir monoterpen oksit olan 1,8-Cineole (okaliptol), akut TNBS-kolit üzerindeki sıçanlarda kolonik hasarı hafifletir. Gıda ve Kimyasal Toksikoloji 42: 579-584
  • Nascimento NR, Refosco RM, Vasconcelos EC (2009) 1,8-Cineole, sıçan ve kobay havayolundaki düz kaslarda gevşemeye neden olur. Eczacılık ve Farmakoloji Dergisi 61: 361-366
  • Coelho-de-Souza LN, Leal-Cardoso JH, De Abreu Matos FJ ve arkadaşları (2005)Eucalyptus tereticornis esansiyel yağının  ve ana kurucu 1,8- cinolinin  gine domuz trakeal düz kas üzerindeki gevşetici etkileri. Planta Medica 71: 1173-1175
  • Bastos VP, Brito TS, Lima FJ ve diğerleri (2009) Ovalibumin ile zorlanan gine-pig havayolunda 1,8-sinolinin inhibe edici etkisi, elektromekanik kuplaj üzerinde tercihli bir eylemi içerir. Klinik ve Deneysel Farmakoloji ve Fizyoloji 36: 1120-1126
  • Kako H, Fukumoto S, Kobayashi Y ve diğerleri (2008) Yeşil koku bileşenlerinin doğrudan maruz kalmanın  sıçan beyin striatal dilimleri ve PC12 hücrelerindendopamin salınımı üzerindeki etkileri  . Beyin Araştırma Bülteni 75: 706-712
  • Lahlou S, Figueiredo AF, Magalhaes PJ ve arkadaşları (2002) Normotensli sıçanlarda, birçok bitki esansiyel yağında bulunan bir terpenoid oksit olan 1,8 sinemanın kardiyovasküler etkileri. Kanadalı Fizyoloji ve Farmakoloji Dergisi 80: 1125-1131
  • Pinto NV, Assreuy AM, Coelho-de-Souza AN ve diğerleri (2009) Farsus zerumbet’inana bölümlerinden esansiyel yağın endotel bağımlı vasorelaxant etkileri ve sıçanlarda 1,8- sineolün  ana bileşeni. Fitomedik 16: 1151-1155
  • Kehrl W, Sonnemann U, Dethlefsen U (2004) Akut üremedik rinosinüzit  için sineoltedavisi  : Çift kör, randomize, plasebo kontrollü bir çalışmanın sonuçları. 114: 738-742
  • Tesche S, Metternich F, Sonnemann U ve diğerleri (2008) Akut pürülan olmayanrinosinüzit tedavisinde bitkisel ilaçların değeri  . Çift kör, randomize, kontrollü bir çalışmanın sonuçları. Avrupa-Rhino-Laringoloji Arşivi 265: 1355-1359
  • H Değeri, Schacher C, Dethlefsen U (2009) Cineole (Eucalyptole) ile eşzamanlı tedavi, KOAH’ta alevlenmeleri azaltır: plasebo kontrollü çift kör bir çalışma.Solunum Araştırmaları 10: 6
  • Astani A, Reichling J, Schnitzler P. (2010) Esansiyel yağlardan elde edilen seçilmiş monoterpenlerin antiviral aktivitesi üzerine karşılaştırmalı çalışma. Fitoterapi Araştırmaları 24 (5): 673-679
  • Matthys H, Mey C, Carls C ve diğerleri (2000) Akut bronşitte standardize edilmiş myrtolün etkinliği ve tolere edilebilirliği. Sefuroksim ve ambroksole karşı çok merkezli, randomize, çift kör, plasebo kontrollü paralel grup klinik çalışma.Arzneimittelforschung 50: 700-711
  • Meister R, Wittig T, Beuscher N, ve arkadaşları (1999) Uzun süre kronik bronşit tedavisinde standartlaştırılmış myrtolün etkinliği ve tolere edilebilirliği. Çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma. Çalışma Grubu Araştırmacıları.Arzneimittelforschung 49: 351-358
  • Saito Y, Shiga A, Yoshida Y ve diğerleri (2004) Biberiye ekstresi içeren yeni bir gaz halinde antioksidan sistemin, azot dioksit ve ultraviyole radyasyonu ile indüklenen oksidasyon üzerindeki etkileri. Biyobilim Biyoteknoloji ve Biyokimya 68: 781-786
  • Nasel C, Nasel B, Samec P, Schindler E ve diğerleri (1994) Uzun süreli solunmadan sonra kokuların insan beyni üzerindeki etkilerinin fonksiyonel olarak görüntülenmesi. Kimyasal Duyular 19 (4): 359-364
  • Linalool ve α-terpineollerin periodontopatik ve kardiyojenik bakterilere karşı antimikrobiyal etkisi
  • Öjenol, alfa-terpineol ve gamma-terpinenin bakteri öldürücü etkisinin Listeria monocytogenes, Streptococcus pyogenes, Proteus vulgaris ve Escherichia coli’ye karşı önerilen mekanizması
  • Geotrichum citri-aurantii’ye karşı sitral, oktanal ve alfa-terpineollerin antifungal aktivitesi
  • Portakal Suyunun Anti-İnflamatuar Bir Bileşeni Olarak α-Terpineol’ün Oral Buccal Hücreler Kullanılarak İn Vitro Çalışmalarla Karakterizasyonu
  • Alfa Terpineol: NF-κB Sinyalini Bastırarak Etkileyen Potansiyel Antikanser Ajan

 

 

Comments are closed.