Meme kanseri, dünya çapında kadınlarda en sık görülen kanser çeşididir. Meme kanseri hem erkeklerde hem de kadınlarda ortaya çıkabilir, ancak kadınlarda çok daha yaygındır.
Meme kanseri belirtileri ve semptomları;
Yapılan çalışmalara baktığımızda sağlıklı bir beslenme şekli ve olumlu yaşam tarzı değişikliklerinin, tüm kanser türlerinin %30-50’sini önleyebileceği ileri sürülmektedir. Sağlıksız ve yanlış beslenme şekli, kanserli hücrelerin oluşmasına neden olabilmektedir. Ancak doğru bir beslenme şekliyle kansere yakalanma riskini azaltabilir ve hatta kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlatabilirsiniz. Tabi ki kanser hastalığı ile ilgili tedavi süreci gerekli uzmanların birlikte çalışması ile beraber sürdürülmelidir.
Beslenme ve kanser ile ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda bazı gıdaların fazla tüketilmesi, kanser hücrelerinin oluşum olasılığını arttırabilmektedir.
Yüksek şeker içeriği ve düşük lif, ayrıca besinlerdeki işlenmiş gıdalar yüksek kanser riski oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalarda, özellikle kan glukoz düzeylerinin yükselmesine neden olan bir beslenme şeklinin; mide, meme ve kolorektal kanserler de dahil olmak üzere çeşitli kanserlere yakalanma riskini arttırdığı görülmüştür.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), raporları incelendiğinde işlenmiş et ürünlerinin kanserojen (kansere neden olan madde) maddeye sahip olduğu söylenmektedir. Çalışmalar incelendiğinde, büyük miktarlarda işlenmiş et ürünlerinin kişilerin %20-50 oranında kanser riskinin arttırdığı saptanmıştır.
Gıdaların pişirilme yöntemi ve şekli oldukça önemlidir. Çünkü ızgara, kızartma, soteleme gibi yüksek sıcaklıklarda gıdaların pişirilmesi, heterosiklik aminler (HA) gibi zararlı bileşikler üretebilir. Bu zararlı bileşiklerin aşırı birikmesi inflamasyon oluşumuna neden olur ve kanser gibi diğer hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. Kanser riskini en aza indirgemek için pişirme yöntemine dikkat edilmelidir. Gıdaları pişirirken, buharda pişirme; etleri pişirirken daha yumuşak pişirme yöntemleri seçilmelidir ve et asla yakılmamalıdır.
Obezite dünya çapında kanser için en büyük risk faktörlerinin başında yer almaktadır. Yemek borusu, kolon, pankreas ve böbrek dahil olmak üzere 13 farklı kanser türünü ve menopoz sonrası meme kanseri riskini artırmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Yapılan çalışmalarda, kilo problemlerinin erkeklerde ve kadınlarda tüm kanser türlerinde ölüm oranı sırasıyla %14 ve %20’sini oluşturduğu tahmin edilmektedir.
Obezite, kanser riskini üç temel yolla artırabilir:
Tek bir besinle ya da beslenme tipiyle kanserden korunulmaz. Kanserden korunmak istiyorsak dengeli ve doğru bir beslenme şekli oldukça önemlidir. Bilim adamları yaptıkları araştırmalarda, kanser için bireye uygun diyetin tüketilmesinin riski, %70′ e kadar azaltabileceği düşünülmektedir. Bu düşünceyi dayandırdıkları hipotezleri ise anti-anjiyogenez denilen bir süreçte kanseri besleyen kan damarlarını bloke ederek kansere karşı savaşacağı düşünülmektedir. Tüm bu bilgilerin ışığında doğru ve dengeli bir beslenme düzeni oldukça önemli bir yere sahiptir.
Diyetisyen Merve BAHTİYAR